6 saat önce
26 
Samsung’un Android 16 tabanlı yeni arayüzü One UI 8, Galaxy Unpacked 2025 etkinliğinde yeni katlanabilir modellerle birlikte tanıtıldı. Galaxy Z Fold 7, Galaxy Z Flip 7 ve Galaxy Watch 8 serisi gibi donanım tarafındaki yeniliklerin gölgesinde kalsa da, One UI 8’in sunduğu sadeleşmiş deneyim, güvenlik odaklı yenilikler ve günlük kullanımı kolaylaştıran yapay zeka entegrasyonları dikkat çekiyor.
One UI 8, akıllı telefon deneyimini değiştiriyor
Yeni arayüz, ilk olarak Galaxy Z Flip 7 ve Galaxy Z Fold 7 modelleriyle kullanıcıya sunuldu. Beta sürümleri daha önce test edilmiş olsa da, One UI 8’in kararlı versiyonu ilk kez bu etkinlikte dağıtılmaya başlandı. Arayüzün yakın zamanda Galaxy S25 serisinden itibaren diğer modellere de ulaşması bekleniyor.
Samsung’un Google iş birliğiyle geliştirdiği One UI 8, Android 16’nın temel özelliklerine tam entegre şekilde çalışıyor. Görsel anlamda köklü değişiklikler yerine, animasyonların yumuşatılması, geçişlerin daha doğal hale getirilmesi ve ekran öğelerinin sadeleştirilmesi gibi iyileştirmeler öne çıkıyor. Örneğin, uygulamalar arası geçişlerde yaşanan takılmalar artık ortadan kalkıyor; çoklu uygulama kapatıldığında animasyonlar kesintisiz akıyor.
Kullanıcı arayüzü farklı ekran formlarına daha iyi adapte oluyor. Katlanabilir telefonların harici ekranları dahil olmak üzere, tablet, telefon ve giyilebilir cihazlarda ekran yerleşimi daha işlevsel hale getirildi. Özellikle Z Flip 7’nin dış ekranında yer alan Now Bar özelliği artık daha kararlı çalışıyor. Aynı zamanda daha kişiselleştirilmiş bildirimler ve hatırlatmalar sunan Now Brief, günlük rutine uyum sağlayacak şekilde yeniden yapılandırıldı.
One UI 8 ile birlikte yapay zeka deneyimi daha derin entegrasyonla sunuluyor. Kullanıcı davranışlarına göre önerilerde bulunan sistem, uygulama kullanımına ve günün saatine göre uyum sağlayabiliyor. Daha önce One UI 7 ile gelen Audio Eraser özelliği artık sadece video oynatma sırasında değil; Samsung Notes ve Ses Kaydedici gibi uygulamalarda da kullanılabiliyor. Kayıtlı içeriklerdeki arka plan gürültüsü tek dokunuşla temizlenebiliyor.
Görsel içerik tarafında ise yeni eklenen Dynamic Effect özelliği, fotoğraflarda 3D benzeri bir hareket efekti sunuyor. Canlı efekt yapısına benzeyen bu yenilik, eğlenceli ama işlevsellikten çok deneysel bir araç olarak öne çıkıyor.
Yeni arayüzde kullanıcının günlük yaşantısını kolaylaştıracak çeşitli küçük ama etkili özellikler de yer alıyor. Bluetooth LE Audio teknolojisini kullanan Auracast desteği, aynı anda birden fazla cihaza (örneğin Galaxy Buds 3 veya işitme cihazları) ses aktarımı yapabiliyor. NFC ve QR kod entegrasyonuyla teknik servis işlemleri de hızlandırılmış durumda. Artık kullanıcılar Samsung hesapları üzerinden servis işlemlerini form doldurmadan başlatabiliyor.
Hatırlatıcı uygulaması güncellenmiş haliyle daha kolektif bir kullanıma izin veriyor. Ortak yapılacaklar listeleri oluşturulabiliyor ve sesli girişle not eklemek daha kolay hale getirilmiş. Ayrıca Quick Share artık hızlı ayarlara eklenen tek dokunuşluk bir kısayolla daha erişilebilir durumda.
Güvenlik tarafı ise One UI 8’in en ciddi yeniliklerinden biri. KEEP (Knox Enhanced Encrypted Protection) adı verilen yeni sistem sayesinde her uygulamaya özel şifrelenmiş bir depolama alanı tanımlanıyor. Bu sayede yapay zeka destekli özellikler (örneğin çağrı özetleri veya transkriptler) başka uygulamalarla veri paylaşmıyor. Kişisel bilgiler izinsiz geçişlere karşı korunuyor.
Samsung ayrıca Knox Matrix güvenlik platformunu da güncelledi. Şüpheli bir etkinlik tespit edildiğinde sistem, kullanıcıyı Samsung hesabından otomatik olarak çıkış yaparak olası tehditlerin yayılmasını engelliyor.
Güvenli Wi-Fi servisi ise artık post-kuantum şifreleme yöntemlerini kullanıyor. Bu da gelecekte kuantum bilgisayarlar yaygınlaştığında dahi bu altyapının çözülemeyecek kadar güçlü olacağı anlamına geliyor.
One UI 8, büyük sürprizler sunmuyor. Ancak sunduğu sadeleşme, işlevsellikteki iyileştirmeler ve kullanıcı verilerini koruma konusundaki yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Samsung, yeni arayüzüyle karmaşık görünen yapay zekayı arka planda işler hale getirirken, görünür olan kısmı daha sade, hızlı ve güvenli tutmayı başarıyor.
